Her Tuğla Yıkılınca Ayak Uçlarıma
o tarihi gecik
eşikleri arşılarken
çocukluğumu arıyordum dilimde eksik kelimeler
ki küskün
ki küstü
gözlerim hicaz kapı aralıklarına
bu yüzden manasızdı şarkılar
içimi üflüyordum
her sigara dumanında ıslığımı içip
bemoller saklanırken dişlerimin arasındaki kovuklara
ah o yitik aralıkları çocukluğumun
nasılda öksüz seslenişleriydi
sokak kuşlarının çığlıklarına kapılıp pür telaş
korkuyordum evet
kaybettiğim her an
kadranda yok olunca
nasıl amansız ölüm korkusuydu
başıboş koşuşurken
duvarların enkazını yoklayıp
her tuğla yıkılınca ayak uçlarıma
tozu dumana karışmış ağlamalarım
kaybettiğim yılların resmini düşürüyordu avuçlarıma siyah ve beyaz
otopsi korkusundaydı
dün ve gün
göğsümü yaran neşterleri tutarken fütursuz
avuçlarımda kesikler
düşlerim kan ağlıyordu
korktum evet
verevine akan zamandan
kırçıl kalıntılar bırakırken akrep ve yelkovan
şarkılar bana ağlıyor zannettimdi
bana dökülüyor notalar
eski bir kemanın göğüs boşluğundan...
otopsi korkusundaydı dün ve gün😙🤐🤐
Kalem yine derine vurmuş ..İçim acıdı..🤐
Kutlarım yüreğini kardeşim..👍
sadece şarkılar mı...ne çok şey anlamsız şimdilerde...
"şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler..."
yine çok hoştu.kutlarım Tarık bey..👍👑
Bu aralar hep manasız şarkılar dinliyoruz
Eyvallah şair
👍