Herşeye İnat
Senle yaşadıklarıma rağmen yine geldim İstanbul,
Kah sahilinde yağmurunla beraber kaderimize senle ağladık,
Kah denizinle isyanlarımızı kustuk kıyıdaki taşlara çarpa çarpa ...
Bazen ben seni dinlemedim bazende sen beni
Defalarca ayırdık yollarımızı sonra yine birleştirdik...
Şu koca şehri ayırdığın denizinle ne sevdaları birleştirdin be dostum İstanbul,
Ama niyeyse beni hep ayrı tuttun
Hani senle gecenin zifiri karanlığına gömdüğümüz sözlerimiz
Ne çok yakamozlara iliştirdiğimiz antlarımız vardı,
Her şeye rağmen kalabalık içindeki yalnızlığımızı paylaşacaktık be İstanbul,
Artık eskisi gibi bile uyandırmıyorsun beni
Buğulu güneşinle ister ol ister olma diyorsun kendinden vazgeçmiş İstanbulum,
Hani senle her şeyi paylaşacaktık
Hani her şeye rağmen gecelerimizde fısıldayacaktık göz yaşlarımızı,
Herkez yağmur sanacaktı acılarımızı...
Anlatacaktık birbirimize kimsenin dinlemek istemediklerini,
Hani balıkçılar şafakla birlikte çekecekti oltalarına hayallerimizi...
Bu kadar mı vefasız oldun be İstanbul um,
Bu kadar mı yıldırdılar seni
Kah sarhoş olmuştuk vurmuştuk poyrazınla savrulmuştuk serseri gibi,
Kah Leyla olmuştuk senle baharları karşılamıştık,
Ne eskisi gibi karşılıyorsun beni sıkıca sımsıcak
Ne hoşça kal diyorsun ufkunda çiğ taneleriyle,
Hiçbirşey eskisi gibi olmuyor be İstanbul um,
Ne sen eskisi gibisin ne ben,
Her şeyi ardımız sıra bırakıyoruz
Ardı sıra bıraktıklarımız bizden kopardıklarıyla..
Ama ben seni bırakmadım İstanbul um, sen beni bırakmış olsan da,
İçimizde sakladığımız acılarımızla, kederimizle, kahkahalarımız gözyaşlarımızla yinede ben seninleyim İstanbul..
Sen istesende.. İstemesende ...
Yine döneceğim sana ...
Kıyında elimde simitle oturup hınzır gülüşümle sahili izleyeceğiz seninle..
Rüzgarın saçlarımdan koparıp götürecek sitemlerimi sahiplerine ne kadar kör olsalarda..
Dudağımdaki mırıltıyı alacak martılar...
Ve ben onlara inat senle ayakta duracağım....