Hey More
Kavaklı Yorgo
Telvesi bir avuç yakamoz ışıltılı
kahveyi bıraktı masanın üstüne
Üçüncü tadımda
Kara kuru yel dokundu fincanın yamacına
-Hey more
Kahvenin mevsimi olmaz
Şimdi güzdür
dedi-
Falların hükmüne inat
İçtikçe ay’ı ikiye bölen
Yüreği hep
Nemli
Bir çift göz olmuştu
Kavaklı Yorgo
81 yazında Bodrum’da
Sünger vurgunu yemiş
Mübadele göçmeniydi
Sol ayağı aksıyordu
Sol eli mahirdi
-Hey more
Şarabın mevsimi olmaz
Dün bağ bozumuydu
dedi-
Sınırların
dikenli tellerine inat
Yüreği hep
Sancılı
Ağlayan
bir çift bulut olmuştu
Kavaklı Yorgo
Haykırdı köşe masadan
-Hey more
Rakının mevsimi olmaz
Evvel gün ertesiydi
dedi-
Telvesi yakamoz
Yamacı dik fincanı
Kapadım afili kitap ayracı ile
Ayrık sevdasının
Hükmüne inat
Yüreği hep
Kanayan
Bir çift kanat olmuştu
-Hey more şerefe…
*More: Rumca ulan demekmiş.
Bir insanın ve bir dönemin hüznünü, göçmen olmanın getirdiği aidiyetsizlikle birlikte çok güçlü imgelerle anlatıyor. ‘Hey more’ seslenişi hem neşeli hem de iç burkan bir yankı gibi. Son dizelerde ‘kanayan bir çift kanat’ ifadesi, Kavaklı Yorgo’nun özgürlüğe duyduğu özlemi ve geçmişin izlerini derinden hissettirdi. Büyük bir keyifle okudum kıtmetli şairim.Sevgiyle☺️
Her içki, her telve bir hikaye, ama hepsi aynı döngüde, ne yeni ne de eski. Yorgo'nun "yüreği hep" dedikçe, biz de aynı kalıyoruz, belki biraz daha derin, ama sonunda hep aynı yerde.
Yine her zaman ki gibi hoş ve alımlı bir şiir güne yakışmış mutlu yıllar selamlar sevgiler...
Günün ilk günü çarşambaya denk gelirse oooo nehirler okyanuslar denizler kuşlar gökyüzü evi Şık şık elbiseler açacaklarmış 🍃🤍🧚🏻♀️🙆🏼♀️
İlk gün şiiri şenli ola 🧚🏻♀️🍃
Mübadele yıllarında Selanik'ten göç etmek zorunda bırakılan bir ailenin torunu olarak hüzünle okudum acıyı kederi yarım bırakılmış hayatlarından taşan .. Sevgi ve saygılarımla Cemal bey , nice mutlu yıllarınız ve dahi yaşlarınız olsun