Hey Tanrım

ne kadar yaralı olduğumu duymak istedim Tanrı’m

nereden nereye aktığını gözyaşlarımın..

sıkılınca benimle ip atladı mı?

hayır!

sadece sobeledi haftanın sonu her pazartesi..

tutuklanıyorum her gece bir göğün altında

yutkunur durur bulutlar saat başı

ve kefilsiz bir çek yazar Tanrı’m,

ağlayan gökkuşağına..

siyaha dönüyor rengim

gökkuşağında siliniyorum gittikçe,

gittikçe daha da bozuluyor gözlerimin vanaları

ve silecekleri umursamıyor kirpiklerimi..

ne kadar yaşanılası bir dünya,

hey, hey umurunda mı Tanrı?

sürtündükçe büyüyor boşluklar,

çizemez oluyorum ağaçları..

sözüm geçmiyor damlara çıkan çocuklara

indiremiyorum gökyüzünden kuşları..

soluk bir resim gibi duruyorum yarattığın bedende

sabaha karşı yalnızım işte!

bir ezan kadar çıplak okunuyor fikirlerim,

ürkek bir selamlıktan giriyorum ezgilerin haremine..

ne kadar da işsizim,

antarktika’da erimeye yüz tutmuş

bir hantallık gibiyim..

sahra’da asırlardan bu yana kurumuş

bir nehir yatağı kadar çorak, verimsiz..

sallanıyorum iki dünya arasında,

göğe bakıyorum işte, ne varsa orada!

ne var orada ne var orada,

terk edilmiş ben kümelerinden başka?

suratsız çekilmez çelimsiz bir benden başka..

bakmayalım artık göğe,

yürü gidiyoruz Tanrı’m,

sahipsiz bir sal kamarasına..


Kelebek Patikası - 2018

19 Haziran 2019 11 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 5 yıl önce

    Araf'ta kalmak gibi bir şey gerçekten şu an dünya umutlu ama çaresiz çöküş içinde yine de. Güzeldi Mert bey içtenlikle kutlarım