Heybeme Gül Kokan Gülüşünü S/akladım
Bak!
uzak bir şehrin üstünde ki mavili bulutlara düşlerimi s/akladım
heybemdeki öpücükleri gül kokan gülüşleri yolladım
senli yolların maviliklerine uçan umuda düş sardım
sen hala yollara b/akmaktan yorulmadın mı?
Uyu dostum
duvara yazsak duvar yıkılır sen altında kalır ölürsün
deme ki oluyor parmağa sarılan ip gibi unutmuyor
kız istemeye gitsek bin düğün çalar denizlerde
bilinmeyen kıyılara yürüdüğümüz
uçurumlu yarına yok sayılan deryaların okyanusları derin
sensiz olan bir sevdaya uçan rüzgarına kapılan gönül nefesim
yokluğuna varlığına sayan yürek alevine kanayan gönüller
sonrası sevinçli baharı gözleyen gözlerin hasreti kalır
içimin gün görmeyen gönüle ilaç sayılan derbeder gönlümün
bir bilmecesi serivene kalan hayalin seyrine uçup giden turnalar
mektup aynı değil ki
artık sevdalar da aynı yöne kaymıyor
r/aylar düz yolun hatırına savruluyor zamana
artık sevgili de sevgili olmuyor
kış mevsimi dondurucu soğukların ardında dağlarım
bitmeyen özlemlerde karlara doldu
donan her yol kapanmış gönüller sayıklıyor
ne kuşlar uçuyor
nede toprakta sürüngenler çıkıyor
dedim ya her şey buz olmuş
sevgi sevdam dönmüş ayaza
artık eski eskimo cumhuriyetin de değil
muz cumhuriyeti olmuş memleketin sevdası yok sayılıyor
sevdam buz denizine hasret kaldı yorgun gülüşlerine
sevgi donarken herşey uçmuyor uçan sevdalar gibi
uçan olunca gönül sevdam yaralıysa kanadı kırık yeminlerin
kanat kırılsa da bu havalar da kal kaldığın yerde
dedim ya hayalim yokluğun gözüne dokunuyor
kızım yokken babada donuyormuş rüyasına yoldaşına
bu eskimo cumhuriyetinde buzdan heykeller erimezmiş bir ömür
kız babası olmak ne çok zorimiş yaşamın kışı mevsimi uçurum
istenen mutlulukmuş meğer bunu çok geç anladım
ben bunu yaşarken gördüm yokluğunda öğrendim
sevdanın en doruğunda susarak özlüyorum buz denizinde
sevdam buz denizine hasret k/aldıkça
hasretine gül kokan gülüşlerimi s/akladım.
*5*12*12*Karataş*