Hezeyanlar Adına Uyanılacak Son Düşler
Bir omzu yüklü sevdalardan
Topal bıraktın yere yeksan
Uyanmak ne mümkün sis kokulu sabahına
Bir kanım çekilir, hepten ayyuka bir yanım
Bir yanım kesilir, ne kalır ki öbür yanım?
Azala azala yürürüm yarınlara
Gülsem güle benzemez ağzımla
Gülsem çocuklar saklayamaz hüznümü
Sayıklar durur gece beni, benim canavarca yüzümü.
Şairsem bu çağda
Her köşe başında bir sızı bulmuşsam,
Her kaldırım taşında umut ölüleri...
Her boşluğa düşüşümde bir kuşsam; kanadı kırık.
Ah serden de geçtim, bir senden geçemedim,
Bir sende var umut bilirim
Bir mavi göktür senin düşlerin
Akşamüstü kızılca ufuk
Senin ırmakların gezinir damarlarımdan,
Sen nedir bilmedin ki karanlık:
Bilme sakın, bilme çocuk,
Senin yüreğinde olduğu gibi kalsın insanlık
Senin baktığın gözden bakılsın dünyaya
Senin çizdiğin resim kadar renkli
Söylediğin şarkılar kadar umut dolu...
Beni ardından sürükleyip duran zaman
Bıraksın ellerimi
Ne çağ atlasın, ne gelsin ardımdan bin bir heyecan
Biliyorum sonu hep hezeyan hezeyan
Bir yanı yenik sevdalardan
Kanı durmayan yaraya
Neştersiz acılardan
Uyanılmaz bir komaya göğüs gerdiğim doğrudur.
Ne için uyanmak istemediğim çok açık
Bu kara dünyanın iklimlerine;
Bu yenik düzene...
Ah çocuk, ah çocuk;
Dermanım yok artık
Uzanıp uyanmasam
Ya da uyansam en ürkünç düşlerime...
Yenilsem en pusatsız yanımla,
Yenilsem üryan
Dağ yamaçlarının ıslak karanlığında
Bir ayaz vursa beni kulaklarım sağır
Gözü kör bir kuş olsam
Bilmeden alıp gitsem başımı
Ne yön gece, ne yön gündüz
Saymak yerine cepkenime doldursam bütün yıldızları
O darağacı benim, engereğin zehri suyum
Kömür karası dişlerim
Korkunç bir çığlık olsa gülüşlerim
Yaşasam böyle düşler gezegeninde!
Daha dayanırsam kapısına namerdim
Daha ölüm kapsar benim vurgun yemiş yüreğimi
Yokluğunu zerk ettim içime
Şah damarımdan yakın ettim tenimde.
Savursun beni de darmadağın edilmiş,
Kavgalardan, savaşlardan kurulmuş düzen.
Hazanda rüzgar gibi
Baharda yağmurlar gibi
Uyandır bu dünyadan beni
Uyandır aşkına...