Hiç Kırıkları
/Hiç kırıkları batıyor gönül uçlarıma
Eski bir pikapta kendimi dinliyorum/
Bir sigara dumanına aşık,
Bir kül gibi girdap
Yalnız ve huzursuz...
Kendimi izliyorum.
Tedbirsiz kabuslar içinde dönüp duruyor
Sınırlarım.
Sınırlarımı görmek için
Onları aşıp dışına çıkıyorum.
İnzibat öksürükler bölüyor düş idamlarımı
Oturup kalemle imtihanımı düşünüyor,
Kelimelerin boynuma geçirdiği
Tiğniyetsiz azapları yudumluyorum.
Yarım kalmışlığın verdiği baş ağrılarını
Şiirin tılsımlı haplarıyla perçinliyor,
Düşüyor, düşünüyor, düşlüyorum.
Zerrelerle boğuşuyorum.
Bütün zerrelerin bir tam yapmadığını
Öğrendiğimden beri
Kilitli bir Pandora kutusu sarhoşluğuyla
Beni öldürecek ab-ı hayatları emiyorum.
/Hiç kırıkları batıyor gönül uçlarıma
Eski bir pikapta kendimi dinliyorum/