Hiç Sorma
Hiç sormazsın kaç bahar geçti ömrümden
Bunca zaman neleri yaşadım hiç bilmeden,
Hiç haberim bile olmadı bunca geçen senden,
Hep örnekleri aldım bunca çektiklerimden,
Bazen açan gül gibi güzellikleri bütün dağıttım,
Her geçen günümü sanki bin yıl diye saydım.
Kolum kanadım hep kırık kalacak diye sandım,
Geçen ömrümü düşününce yaşamdım sandım..
Hayata bağladım kendimi, yıkılmadan eline,
Kaptırmışım yaşamın durdurulamayan yeline,
Hiç durmadan akmışım kapılmışım onun seline,
Bir baktım ki kalmışım aynı yer yerli yerine..
Nice mevsimler geldi geçti kışla çöktü üstüme,
Yağan yağmurlar mekân etti açıktaki büstüme,
Hiç güvenmedim ömür denen yaşam süsüme,
Nice zamanı bitirmişim hiç örtülmemiş üstüme..
Bazen bir kuş olup uçmuşum daldan dallara,
Bir haber almak için sormuşum uçan kuşlara,
Kendimi kaptırmışım bitmeyen bütün yollara,
Sonunla mahkûm etmişim yaşamı dört duvara,
Bir kelebek gibi, kondum bazen çiçeklere,
İmrenir oldum huşu içinde uçuşan böceklere,
Eskileri bırakıp koşmak istedim yeni yeniliklere,
Baktım ki u dönüşü ile dönmüşüm aynı yere.
İnandım bunca vaatlerle verilen sözlere,
Tat vermedi bir türlü eklediğim şekerlere,
Bir düşündüm gitmişim bunca zaman nerelere,
Kendim kalmışım dönmüşüm başladığım yere,
Uzun denen yaşamda ömrümün, çoğu bitti
Saçlarım ağardı, siyah olanları kaybolup yitti,
Bundan sonra dönüş yok, bu karar kesinleşti,
Saatler sona yaklaştı artık kısa olan bu ömür bitti..