Hiçe Sayılmak
Bir sevdadır duvarları dudaklarından üstün olan,
varlığını ispatlamaya çalışırcasına
inatla yokluğun kıtlığından kurtulmaya çırpınan.
Orada dikilir karşında sessiz soluksuz
"nefes al" emrini bekler ciğerleri;
ses tellerini tavaf eder duaları,
kalp atışlarının o bozuk ritminden
yorgun düşmüş gücüne sırtını dayayıp..
İki kişiye ait olması gereken bir sevdada
üçüncü birinin girebileceği bir aralık,
bir açık kapı bırakıp bırakmadığın sorgulamaz
kendini çevreleyen bu kadar görünmez duvarın arasında..
İnanır sadece daha önce bırakılmamışlığın o en insancıl saflığında..
Çıplak ayak koşar adımlarının seslerinden başka
anlatamaz derdini onursuzca sevgisinden vazgeçenin vicdanına..
Sevmek der ve sürekli tekrar eder
sözlüğünde yazılmamış unutmanın adı geçtiği zaman..
Sevmek bir eylem değil der sana bakıp,
varlığının ihtişamına dalıp ama içinden boğularak..
Sevmek sensin der, unutulmak ve hiçe sayılmak da ben..
Varsın bitsin hayaller, hala yüreğimde o giden..