Hiçlik Ve Sen

Yorgunum şimdilerde,
Umutsuzluk dolu yüreğim,
Korkuyorum,
Sonunu göremediğim hiçlik;
Ürpertiyor yüreğimi.
Yaşlanıyorum belki de
Saçlarımdan beyaz bir şerit
İniyor şakaklarımdan
Sakallarıma değin;
Saymayı bırakalı da çok oldu hem...
Bilemiyorum...

Bir ihtiyarın inadı gibiyim,
Diretiyorum,
Direniyorum,
Adımlarım bir genç kadar ani,
Yorulmalarım bir ihtiyar gibi...
Canın ne ister diye soruyorlar?
Hiç diyebiliyorum,
Hiçbir şey...
Hiçlik mi beni sürüklüyor,
Onca varlığa rağmen
Yağmura,
Toprağa, kokusuna
Bulutların dansına
Çocukların sesine
Pantolonumla kazağımın
Uyumuna rağmen
Şükrü unutup
Hiçlikle yoğuruyorum belki de
Bedenimi,
Ruhumu...

Hiçlik sen misin yoksa?
Gelmemen mi?
Neredesin?
Koşayım tüm gençliğimle
Koşarken bir araba tekerinden
Çamur olsun;
O meşhur kazağımla pantolonum,
Çocuklar gülsün tüm sesleriyle,
Gelince yanıbaşına yorulayım,
Sen tut beni kollarımdan
Direneyim
Direteyim aşkı sana...
Saçlarımdan tanı beni
Siyahı beyaza dönük,
Bir yüzü yaşamaktan,
Bir yüzü ölümden muzdarip
Nasıl arada kalmışsam?
Gel de yorgun yüreğime
Umut ol;
Beyaz ol,
Yaşam ol,
Hiçlik sen ol...

15 Şubat 2017 81 şiiri var.
Yorumlar