Hicret
Belki yüzyıllar öncesinden hazırda bekler bir ev
Diz çökmeye hazır bir deve bellidir yeri o ev
Çileyle geçen yüzyıl , keder dolu ama mutlu günler
Beklenen var bekleyen var umutlu geçiyor günler
Nurlu bir beden herkesin beklediği nurlu insan
Bekleyen memnun ya beklemeyen azap içinde
Onların bedeni toprak içinde yaşarken ölüler
Ama O öyle mi bulutların üstünde nur içinde
Yolculuk var kötülüklerin içinden nura giden yol
İşte orada bekliyor bak orada nurlu bir yol
Bir 'NUR' var bir de Ebubekir şimdi gidiyorlar
Serv mağarası bekleyen ve umutlu 'NUR'u bekliyor
Bir mağara ağzı var secde etmiş rabbine karşı
Bir güvercin bir de örümcek var hepsi secde de
Şimdi 'NUR' tekrar yolda arkasında Ebubekir
Nura kavuşuyor Yesrip sevincine kavuşuyor
Gözcüler bakıyor 'NUR' görünüyor bak ilerde
Ne kadar da heybetli ne kadarda parlak bir yüz
Artık Yesrip Yesrip değil Medine olmuş 'NUR' ile
Artık akıllar da aydınlanmış bir bu 'NUR' ile
Bekleyen memnun güllerini değil canlarını atıyorlar
'NUR' a yol, yol açıyorlar dolunaya karşı bakıyorlar
Şimdi o ev şimdi o kasva yüzyıl önceden verilmiş
Kavsa çöküyor o eve hani o yüzyıl önceki eve
Bekleyenler buldu umudunu buldu o 'NUR'unu
Şimdi İslam kandilleri daha gür yanıyor gökyüzüne
Şimdi Medine ağlıyor ama sevinçten 'NUR'una kavuşmaktan
Gönüller şimdi daha gür daha nurlu onun 'NUR'u ile
Keşke o parlayan gözlerle o zamanki gibi bakabilseydik
Keşke canımızı önüne gül diye atabilseydik keşke keşke...