His Betimlemesi
gecenin soğuk namlusu ensemde
düşman ininde
ben soğuk taşların sırtında
kükrüyorum sesimi yutup giden geceye
ateş çıtırdıyor yanı başımda
çiyeler çitliyor sızlayan yüreğime
soğuk ısırıyor bedenimi
kan sızıyor boynumdan
his diye bir şey yok
köreliyor tüm uzuvlarım
ellerim tetikte
terler akıyor buz gibi yüreğimden
gece uzadıkça uzuyor
saatim dört çeyrek
benzime kırağı düşmüş
güneş doğacak birazdan
taş tepelerin ardında
uyuyan şehri izliyorum
bahar söz konusu şehirde
kış bitmiyor yüreğimde
kızıl ışık alnıma vuruyor
ısı namına bir şey yok
kilitlenmiş vücudum
nefesten başka bir şey almıyor
kükresem sesimi yutan güne
duyar mısın mermilerin uğultusunu
namlunun soğuk hissini
sezer misin bilmem
sıcak yatağından
kesik nefesimi
vuslat; uzaklara koşuyor
nöbet; silahıyla alnımda
rahat; bir nefes kadar
korku; arkamda pusuda
hayat; yok denecek kadar az
ve sen;
bazen keskin rüzgarın uğultusunda sesin
bazen bir dostun hüznünde saklı yüzün
bazen kabuslardan uyanınca yanı başımda gülüşün
bazen kıyamet kadar uzak öpüşün
bazen de
bir zerre ümitten fazlası değil
sen