Hiziptaroğlu
Hiziptaroğlu denen, kemal'e ermemiş ham,
Kullanma özrü var, almış amma icazet.
Krizmiş, kargaşaymış, zerre kadar değil gam,
Kaç tükürük tükürse, yalayacak nihayet.
İnandırıcı değil, yalanları hiç bitmez,
Sabah verdiği sözler, akşama kadar gitmez,
Yemin sadakat için, her adama gerekmez,
Bunun işi her halde, haksız yere şikâyet.
Ben neymişim delisi, diklenir dik duramaz,
Kendi içinde bile, istikrarı kuramaz,
Gözleri şaşı bakar, hedef koyar vuramaz,
Makam mevki neylesin, olmayınca dirayet.
Yenilendik diyorken, eskiyi aratıyor,
Güneşi balçıklayıp! Havayı karatıyor,
Sorun çözmek bir yana, sorunlar yaratıyor,
Entrikalar içinde, skandallı bidayet,
İnandırıcı değil, demokrasi niyeti,
Hala kavrayamamış, gerçek cumhuriyeti,
Bu meclis kurulurken, kan olmuşken diyeti,
Onların ruhlarını incitmez mi? İhanet.
Bu halk ona inandı, genel vekâlet verdi,
Yetkiyi alır almaz, geldi havayı gerdi,
Üzümleri yemek mi, bağcı dövmek mi derdi?
Atatürk'ün diliyle, bu 'Gaflet ve dalalet'
Ağlama duvarları, yüzüne kapanınca,
Bölücüler dost oldu, akıttığı kanınca,
Kendisini fil sandı, tilki, fare, karınca,
Bakın kimlere kaldı? Adam gibi siyaset,
Sevgi saygı kalmamış, kin ve nefret kokulu,
Terörle yandaş olmuş, bağrımıza sokulu,
Eyvah ne hale düştü, Atatürk'ün okulu,
Onu idrak edecek, nerede o feraset?
06.07.2011
Mustafa Abi..yazmak isyeyip te yazamadığım bir şiir..işte Onu siz çok güzel bir şekilde ifade etmişsiniz...saygılar.