Hoş Geldin Sevgili
Hoş geldin sevgili
Hayli zamandır
Kapalıydı göz kapaklarım
Ve de yorgun
Yalın ayak
Aynı yer yüzünde
Bastığım toprak
Ne bir filiz sürdü ardından
Ne de bir damla yağmur izi
Öyle mahsun bekledim seni
Öyle yara
Öyle bere içinde
Öyle çaresiz
Kutsal bir hasretin
İzini sürdüm
Kafiyesiz dualarla
Başı boş uçurtma gölgesi gibi
Özledim toprağı
Çay demlerinde kaynayan
Akşam hasretlerini
Bastım tuz niyetine
Deli isyanlarıma
Ve sen
Çıkıp geldin
Bir akşam alacasında
Saçlarında
Kasım yorgunluğu
Ürkek adımların
Uçurumun boşluğu
Gülsem düşecek ömrüm
Küssem
Hesap soracak gibi ; Sevgili
Sen
Çocuk yanlarımın
Siyah beyaz
Belirsiz sevdası
Sen
Akşam kızılına
Açan gonca
Gece ıslığımda
Dert faslı
Ahh sen !
Yokoluşunun ardından
Avuçlarıma düşen
Ecelimin
Soğuk ter tanesi
Hoş geldin sevgili
Ne çok ağır yükün var öyle
Ellerindeki benim elim mi?
Sanki avuçlarında ki de
Yüreğime benziyor
Gözlerimin mavisinden de
Getirmişsin gelirken
Zahmet olmuş sana
Geç otur
Şöyle , gönlümün baş köşesine
Sendeki beni de
Bırak bir köşeye
Misafir sayılmazsın
Zaten
Sen bu yükü
Artık taşıyamazssın