Hoşçakal
ağlayarak sevişebiliriz şimdi
ayrılığın kızıllığında
son bir tadımlık
iniltilerimizden dellenebilir rahibeler
belki döllenir rahmin hatta
doğurabilirsin umut yüzlü bir bebek....
sevgili söyle
insan kaç defa dokuna bilir yıldızlara
ve kaç defa yakalaya bilir
bir peri kızıni olympos ırmağında
şimdi kime okunacak yarım kalan
nazım şiirleri ve kimin teninde
sarhoş olacak denizlerin oğlu
aklı karışacak aşk için
insan olmayı dileyen
sabahattin ali 'nin kırlangıçının
her sevdanın ardındaki ayrılığı öğrendiğinde.....
sevgili işin kolay acini yeni bir entari karsilar
rujunun rengi degistirir dudaklarindaki mutsuzlugunun
sonra yakut gibi parıltarsın bir gece kulubünde
kim bilecek yüreğinde hüzünden göç eden
aşk böceklerinin varlığını
bense denizimden çıkıp yürüyeceğim
güneşin bir yumuşakçayı kuruttuğu
noktaya kadar....
hoşçakal....
agustos 2008 antalya