Hudutları İhlal Ettirdin Şiirime Yine
Toprağa değen ışığın ayakları
Dans ederken
Kınalı keklik gibi
Gönül ovamın sıcağında sekerdin
Siyahın mateminde
Düşlerim kaçak eğlenir
Gecekondu samanlığımız
Seyran olurdu
Et makinasına attığın zamanda
Kıyma olmuş günlerde
Sözlükten firar eden
Hecelerin dişleri kırık tarağıyla
Yalnızlığımın kekilini tarıyorum
Kuluçkaya yatan aklımdaki
Hayatım aşkımların
Canım bir tanem gülümlerin
Ağzımda kabukları çatlıyor
Sana söylemediğim sarı civciv lafların
Turşusuda kurulmuyor
Çiğneyip çiğneyip
Lezzetli suyunu hint okyanusuna tükürüyorum
Cennet adası kulağının
Sahillerine vuruyor
Çiçekli elbiseler giyinmiş sözlerim
Basra körfezi yüzünü öpmek için
Alt dudağım fırat
Üst dudağım dicle
Birleşip dökülüyorlar gamzene
Sarılmak için
Arap yarımadası güzel bedenine
Yeryüzündeki hudutları
İhlal ettirdin şiirime yine