Hümâ Kuşum
Binbir çiçek özüne özümü bağlasam da
Ne vefâsız yârimiş hasbahçeye almadı
Her sabah her seherde yaş döküp ağlasam da
Bekledim yıllar yılı kapımı da çalmadı
Sorma mihenk taşına sensin başımın tacı
Lokmanda bulunur mu bu sevdânın ilacı
Unutmak kolay değil unutulmak çok acı
Gönlümde büyüttüğüm güllerin hiç solmadı
Bir avuç kor misâli için için yanarken
Sinemde kabuk tutan yarelerim kanarken
Hasretin elemiyle her dem seni anarken
Ömür denilen yolda çilelerim dolmadı
Pas tutmuş zincirini ardım sıra sürüdüm
Mecnunun çöllerinde yalın ayak yürüdüm
ne talihsiz başım var günden güne eridim
Eller gülüp oynarken benim bahtım onmadı
pervaneler misali ateşine geldiğim
Yıldızların içinde ışığından bildiğim
Göz açıp da gördüğüm gönül verip sevdiğim
Kafdağının ardından bir haber de salmadı