Hüzn-ü Firâk
Kalbimin semahına firar edince düşler
Dudağımda sızıyla başladı kara kışlar
Sırrı müphem değince kelamların özüne
Güz yağmurları vurdu mürekkebin izine
Lisanımdan damlayan hüznümün buharını
Örselenmiş duygumla farkettim bu hârını
Aşkı boynu bükük vâv gibi yaşayan kimdi?
Nur saçan kelamından söyle ne kaldı şimdi?
Saç tellerime kadar kırılsam bile sana
Ayn-ür rıza aşkıyla baktım hatırlasana
Aşk-ı nihan olmuşken gamzen çukurlarına
Hiç düşünmeden attın ateşdem korlarına
Kalbimi titreten o nâr-ı aşk yarasında
Gül kokusu kalmadı sayfalar arasında
Hüznüm hudutlarına bulandıkça islerim
Darağacında kaldı o vebalı hislerim
Nar şerbeti tadında olsa bile sayrılık
Sessizlik makamıyla zuhur etti ayrılık
Tomurcuğu soldurtan matemin kar yanığı
Şiirimin öznesi mahyada zâr yanığı
Gözyaşı rahlesinde dualarda saklıyken
Unut beni diyerek belki de sen haklıyken
Bir Elif miktarınca gam çekmeksizin gittin
Bağrıma firâk saçıp son hıçkırıkla bittin..
Elif USTA