Hüznümün Irgat Gülüşü
hüznümün ırgat gülüşünde
esmer bir yorgunluktu sevda
emeğin ter kokusunu taşıyan
nasır değilse avuçları su toplayan
ve irin sıcaklığında
acılarını deşen
ve böyle acılara
aldırış etmeden büyüyen
esmerleşen
ve dağlarında kuzuların otladığı
silahların patladığı
ölümün aş
yaşamanın savaş olduğu bir coğrafyada
sevdalanmak kolaysa
ve töreler karşındaysa
nefes almaktır sevda dağlara karşı inatla
// Sevdalanmak bizim ne haddimize babam
biz ancak toprağa sevdalanırız yanında su var ise
...insana sevdalanmak bizim karımız değil...//
ve gülmek yine de
esmer ve yorgun bir yüzle
gizli arzuları düşlerken ırgat bir hüzünde
bulunca kendini
ve görünce aynadan esmerliğini
ve yeniden hatırlamak topraktan geldiğini
su hayat toprak can iken
ve bu esmerlik tende baki iken
avuçlarından nasır sökülmez sevdanın
gözlerinden kara silinmez
ve esmer yorgunluğu geçmez
ırgat gülüşünde hüznümün...
Baştan sona etkileyici bir şiir.
Sevdalanmak, doğal yaşamın ayrılmaz parçasıdır. Sevdalananın, haklı/haksız diye yapay bir ayrıma bağlı tutulması söz konusu olamaz, olmamalıdır. ("Davul dengi dengine" yargısı da sevda dışında ele alınabilir.)
Sözü edilen coğrafyada da destanlaşan sevdalar yaşanmıştır, yaşanacaktır.
Irgatlık, yoğun emektir. Yeter ki sömürülmesin.
Esmer tene ve nasırlı ellere de hak ettiği değer ve önem verilmelidir.
"... insana sevdalanmak bizim kârımız"dır.
İçtenlikle kutluyorum.
Başlık çok büyük olunca dizeler ezilmemeli altında Gölgesinden kaçırdıklarım vardı yine de
''esmer/leşen hüzünler'' ''yorgun büyüyen gülümseyişler''
gibi...
fakat çok fazla tekrar var...
yüreğine kalemine sağlık can abim
çok güzeldi
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
"ve dağlarında kuzuların otladığı silahların patladığı ölümün aş yaşamanın savaş olduğu bir coğrafyada sevdalanmak kolaysa ve töreler karşındaysa nefes almaktır sevda dağlara karşı inatla"
Ama şu var ki ne kadar zorsa o kadar değerlidir sevda..
En pahalısından..
Kutlarım Bülent Bey..