Hüznün Denizleri
hüznün denizlerin
de
yüzmeye alışamadım
yok mu şu yokluğun senin
sanki dermansız derdim benim...
şu üçlük ömür olmuş bir
kahır
sabreden derviş muradına ermiş
derler ya
yalanın en büyüğü desem yanılmam
galiba
başa gelen çekilirmiş gerisi boş ve
boşuna...
alınan nefes verilen soluk gibi
hayat
kimin umrunda ki var veya yok
takat
çarşıya gidip alınmıyor değil ki
zerzevat
kim bilir kim de suç kim de
kabahat...
sevmek yok aşkta yasak halimiz
vahim
yüremiz de pranga dillerimiz de kilit
zalim
feryatlar da dinmiyor ne eylesin şu
kalbim
ah bir de olmasa olmasaydı yazdığım
şiirlerim...
yastayım yasta malum oluyor tüm
gecelerime
onca gölgeler düşüyor yokluğun da
sensizliğime
teferruata gerek yok özlemler de ki
hasrete
müracaat edeceğin tek yer o da yaşlı
gözlerime...
(Berlin,12.07.2015)