Hüzün
Şehrin ışıkları doğmuş pencereme,
Gökyüzü yeryüzünden daha kusursuz bu gece.
Yağmur ıslatmış kağıtlarımı,silinmiş yazılar.
Mutlulukla söylenmiş şarkılar,yarım kalmışlar.
Gece olmuş,gündüz olmuş.
Zaman farkında olmadan geçer olmuş.
Sen durmuşsun öylece,
Sessizce,hep susarak.
Rüzgarlar savurmuş saçlarını,
Hüzün çökmüş gözlerine.
Bakmışsın aynadaki yüzüne,
İsyan etmişsin kendine.
Ağlamışsın günlerce haline,
Çekilmez olmuş bu şehir.
Çekilmez olmuş bu yüz.
Kimseyi sevmez olmuşsun sevilmeyeceğini düşünürken,
En sonunda yalnız kalmışsın hayatta.
Şehrin en kuytu köşesinde dizlerini göğsüne yapıştırarak,
Dinlemişsin yarım kalan şarkıları.
Yarım kalan mutlulukları.
Anlamışsın yalan olmuş hayatın,
Bu şehir zindan olmuş.
Celladın duvarda yansıyan gölgen olmuş.
Anlamışsın o zaman aklın oyun oynamış sana,
Sürüklemiş kuytu köşelere,
Hangi rüzgardır bilinmez savurmuş seni uzak diyarlara.
Dünmek istemişsin,olmamış.
Vakit su misali akmış,çok geç olmuş.