Hüzün Çiçeğim
Ağaçdibi'nde bir pazar,
Yüksekova'dan sesleri yükselen kuzuların
Akşama kurtlara kaptırıldığı bir kınalıydı ağladığım.
Hasretin prangalara ağar geldi hüzün çiçeğim.
Sol omzuna düşen ince sızın
Eksi yirmiye vuran, termometrelerdeki ısı kaybıydı!
Çocukluğumu saldım sana hüzün çiçeğim,
Sana benzemem bu yüzdendir.
Bu yüzden baş aşağı yargılıyorum kirli çamaşırlarımı!
Tütün sarısı bıyıklarıma düşen kırağı
Ellerimdeki yalnızlığımın çizgileri
Bulduracaksa sana Kuzeyin yollarını
Hazırım hasret güvercinlerini uçurmaya gökyüzüne!
Bağla kırk yıllık anamın yemenisi sırma saçlarına!
Hakkari'nin en yüksek ovasından duyulsun ağıtlar
Sesin karışsın bir Şahin'in açlık çığlına!
Yüzüne vursun gündoğusu, saçların dağların eteklerinde kurusun.
Koş Berçelan'ın yeşilliklerine doğru,
Yaylasında su içen kuzuların,
Ayakları donmuş bir çobana muhtaçlığındaki korkuyu gör!
Sür kirpiklerine Yasemen'i hüzün çiçeğim
Hiç bir sevda resmi değil!
Afrodit bile arada kalmışken semanın koynunda
Daralan içini dök Berçelan'a,
Belki yeniden filizlenir memleketim!
Ve bir koku kalır geriye senden hüzün çiçeğim;
Gayrıresmidir şimdi sana hasretliğim...
Emeğinize kaleminize sağlık Uğur bey anlamlı bir şiir okudum tebrik ederim saygılar selamlar sunarım
Oy benim gönlü soyadı gibi zengin olan dostum; ne asil şiirdir bu böyle. Burası Anadolu, burası Türkiye hiç olmadık yerden filiz biter, yeşertir memleketi... Şık ve nahiftir her daim şairin kalemi. Sevgi ve muhabbetle...
Sür kirpiklerine Yasemen'i hüzün çiçeğim Hiç bir sevda resmi değil!
Emeğine sağlık kardeşim selametle...