Hüzünlü Sonbaharın Şarkısı
eskiden,
bende sizler gibi
sararmış otlar arasından
batan dikenleri umursamayarak
şarkılar gibi neşeli
şarkılar gibi bir kadını anlatan
-kadın nedir bilemeden daha.
daha gönlüm aşk'a düşmeden anlayacağınız
serin bir gölgenin avuntusunda
suya bakan insanlar tanıdım ben.
şimdi bir köşede bir otelde biliyorum,
güzelliğin bir cephe olarak kullanıldığı
temiz odalara açılan kapılarda,
tutuşmuş ellerin getirdiği yalnızlıkla
kıyısında oturmuşken gecenin
-geceyi bilemeden daha
küçük bir serçe gibi tedirginliğini taşıyarak
aynaya bakan insanlar tanıdım ben.
yeni bir hayatı çizmek gibi belkide
yetmezliğin karşı kıyısı
kanadına mecbur bir kuş renginde
gitmek gibi ortasındayım dünyanın
kendine inanmak kadar geçici.
üzgün bir sonbaharın yapraklarında yaşlandıysam eğer
solan her bir çiçekte kuruduysam yada
tekrar etmenin getirdiği yorgunluksa belkide yaşam
bulsun beni,
kanayan elleriyle ne olmam gerektiğimin toprağı..