İcaz-ı Aşk
bu göğsümde icaz; aşka telvin
boyanır da renklerin gökkuşağına
yoktan bir varoluş kanatlanır
gölgen kelimelerin üzerini örttüğünde
y/ar meşru bir hâl alır..
şimdi söyle kaç durak var
kelimelerine
ağlayan bir harfin
yedice ağıtı bu yirmidokuz kere
bir martının kanadından
aşk diyorsun
ve
sonra ilkyazı beklerken
dağ gibi duran göğsüme
"elveda"
ikmal sanatından vazgeçtim bilmeden
ikmale mi kaldım bu aşk için yeniden
sen vazgeçsen de benden
ödünç alıyorum seni bu şiirden
gitme, dur!
ilahi bir aşktır bu belki de...
büyük bir ilgi
içinde ilhamdan aş(k)tır ötürü
im(l)ası büyük yalnızlığın
kokusu yakıyor içremi ellerinin
özlem çok uzun kelime
yaş selleriyle dağılan gönül kuyusunda
topla beni hey aşk
kaîsler içinde
inşası zor bir bendenin
libası eprimiş ruhumun
şerefine unutulan dünya
kaç kadeh tutulmuş
İronilerinle örttüğün bu hayatın
izbe noktasında "yalnızlıklarla" bırak beni