İ/çim İ/çim Yuduma Sunulur K/an Kadehi

Söylem..
Kezzap palazlarla tezgaha duruyordu mağrur bakışlar
Gürül gürül akan suya makber soyunuyordu
Zehir söylence
Poyraza huzuru tutuyordu magma elleri
Üç karanlık göz miskete durmuştu
Kılık damarında n a m/ u s davası
Havar ey havar...



Mecburen..
Bulutun üzerine gülüş yağaklar durur
Zehir zemberek kıraçlara
Sus pus olmuş kuru yapraklara alaz düşer
Kanmışlık yanar, sönük ateş kimin...
Fuhuş ekmek kapısı



Aldatmaca..
Dumanı sayıklar ateş
Ezberbozan süveyde hilekar zar
Asuda bir niyet



Esaret..
Can panayırlarının kapanır perdeleri
Eksikler bavullara yüklenir
Aksanı bozuk kadınlar sarılır duvar diplerine
Eteklerinde piç nefesler büyür
Ten kıvrımlarında eğreti gülüşler k/alır
Eyvah...



Tutsak..
i/çim i/çim yuduma sunulur k/an kadehi
Efkar dindirmek dilin karanlık sofrasına
Kaybolmuş gölgeler uyanır kentin yitiklerinde
Suskular düşer nağmeye
Yangın alazı dağ başlarında
Boğazlarda meczup ekmek kırıntısı
Dar ağacı vuruk yüreklerde



özgürlük..
Gürül gürül akan deli bir kalabalık
Mahçup her kilit mazgal yok artık
Sis tabakası çökmez gözlere
Her silah kırık