İçimde ki Fırtına
"canım ayaz geceye saklı
çalı
ve dahi batan geminin
malı"
içindeki fırtına dışına vurmamış
en ufak yelde yere yıkılmamışların sesi
hayatında peynir yememiş
işte o köyün faresi
yiğitler yiğidi,merdaneyi merd
gölgeler kralllığında bir cengaver
rüzgara karşı koşan adamların gücü
kibrit çöplerinde ki ormanı bilen
vasati kırk adamdan birisi
/dokunanı yakar...Bah ele !!!
elpençe divan'ı hümayun kurdu
bol kepçe vaad tarlasına
gahi tek ayak üstünde
gahi amutta durdu
sağ dediler sola
sol dediler sağa vurdu
/kodu mu oturtur ...kaç ele !!!
güneşe hasret ekinin
yüksek debili suyu
yusufa inen kovanın
sığmadığı kuyu
gömleğimi çaldılar
kanımı gördünüz mü?
/geleni vurur...gör ele !!!
bilmişlerin cahili
cahillerin alimi
harici ve dahili
bedbahtların zalimi
içimdesin gel çık...
yukarı tarlanın toprağı
aşağının tohumu
/gübreni keserim... dur ele !!!
yağmamış kar'ın
kârdan adamı
girilmemiş ormanın
cilalı balta sapı ...el ele !!!
yetmedi gördüklerin,
bu cümleler kesmedi seni
bitmedi ördüklerin çünkü;
istemeyene çer çöp
isteyene ebemgümeci
canım deryada gemi
yükün mandadan peynir
hepinizi tanıyorum
talanın sonu geldiiii...
yıllarıma pelensek
yollarıma koy/mayın
acılarda gülensek
güldüğümde kork/mayın
görün ki; yıkılmamış a/damlar var
bilin ki; ölüme gülenler var...