İçimizdeki Ağıt
Kardeşim,
Sen dinlerken o türküyü
İçinde buluyormusun bir ölüyü?
Yada hissediyormusun,
Üzüm bahçelerinden,
Salınarak gelen aşkın yüzünü?
Dinlerken sevdiği türküyü insan,
Tüm yorgunluklarını atar bir çırpıda,
Sende atıyormusun,alnından akmadan ter?
Düşlerindeki sevinçle dans ediyormusun?
Yalnız olduğunu düşünüyormusun?
Gidiyormusun farklı dünyalara?
Ahh başdöndürücü sorular soruyorum
Aldırma sen bana,umursamada,
Ayağımda giyecek çarığım yokdur,
-Ki sözlerim engüzel elbiseyi giysin.
Bakma sen yoksul olduğuma,
Dışarda uğuldayan rüzgarada,
Başımı döndürüyor bu yalnızlık,
Yüreğimin sert atışlarını duyuyorum,
Bizi şu karşıdan gözetleyen birileri varmıdır?
Bahçemizde gezinen sokak kedisi,
Solgun duvarımız,kırık tahta kapımız,
Çıldırmak üzere olan tüm deliler dışında?
Biliyorum kimse yok bize kulak veren,
Bazen ağlaman bile boşunadır,
Zayıf bedenimizi toparlamak kadar zordur,
Geberen geceye birşeyler anlatmak!
Bu köleci yaşamın zindanlarında
Neyimize sevmek bizim,halaya durmak,
Bir bebeğin büyüşüne şahit olmak,
Biliyormusun? uzağa gitmek istiyorum,
Giderkende uzanmak yol üzeri,
Beni bekleyen çimenin yeşil rengine,
Zehir oluyor kentlerde solumak,
Bir tas çorbayıda özleyeceğiz,
Göksüne baş koyduğumuz kadınıda,
Ne olursa olsun sefalet'de yaşayarak,
Bağıra bağıra ağlamak istiyorum.
Şimdi kopmalıyım duyduğun türküden,
Artık gitmeliyim,uzundur yolum,
Düşerse yolun gel bana,
Diğer duyduklarımı anlatacağım sana,
Anlattıkca ağlayacağımda...