İdama Mahkum Şehirler
gün kaçak günüdür
atlayıp
zamanın boğduğu
mahpushane duvarından
sivri dişleri ile
kanatmak günüdür gün
sevişmelerin yavşak olduğu
bir günde kaçmaktır
bu ecdadına bile
küfrettiğim şehirden
gün ağlaşmak günüdür
bir orakla boyunları
vurulmuş
umut buğdaylarının
hey sen
evet sen yağlı ilmeyi
geçir boynuna tekmeyi
vuran bulunur nasılsa
öksürmeye takati kalmamış
bu şehir de
ciğerleri bile
küflenmiş bu şehrin
avaz avaz bağırır bazen
merdiven diplerinde
kulaklarımı tırmalar
maske takmış kahkahalar
karanlığın içinde saklarım
kiralık gölgelerimi
her biri
birer hançer saplar
şehrin o karanlık kalbine
kanatları koparılmış
melekler şehri
idama mahkum
ucubeler şehri
...
15 Eylül 2010
kaç(a)mak günüdür bu gün
...
bu şehri ben senin
gözlerinde
sevdim