Ihlamur Çiçeğim
Bu gece Yıldızların aydınlattığı, Ihlamur çiçeğim,
ben hala senin hasretinle yanıyorum.
Ay karamış sanki büyülenmiş susuyor,
yarasalar onun yokluğuna ağıt yakıyor.
Aşk zamansız bir kelime, sürekli kabuk değiştiriyor,
ama ben hala senin hasretinle yanıyorum.
Ay ışığı sürekli bir kandırmaca içinde,
Karanlık tutturulamamış zincirlere, aynı tadı vermiyor.
Aşk kabuğunda çürüyorsun,
yüreğim olmuş saat göstergesi saniyelere şiddetle çarpıyor.
Niçin, saatlerim durgunsun yalnız ve hep sessizce,
ve tik tak attıkça ve zamanla kalbim taşa dönüşürken.
Ve nihayet Tarih doğru güne attığında,
hayal kurduğum kendimi cezalandırdım mı?
Ruhumu ıssız mezarında kırdım mı, dönüşerek aya ışık yaydım mı?
karanlıklardan şimdiye kadar kaçtım mı?
Vazgeçilen acıklı olan unutuluş,
tüm umutlarım senin ruhunun ıssız mezarında mahkum.
Mezarına kilitlemeden önce beni nasıl hatırlıyorsun,
yoksa hayal kurduğum için beni cezalandırdın mı?
Seher vakti rüyalarımdan hala kaçar mısın ?
saatin durdurmaksızın dönmesinden, şimdiye kadar kaça bildin mi?