İhtiyar Çocuk
ağır ağır koşuyor yol
yolcunun gözlerinde güneş soluyor
et kemiği terketti
kuru çalı parmaklar özlemin nişanesi
hangi gülü soldurup
hangi gülü kokuttu
evvel zaman içinde
ölüm ona, o ölüme yaslanmış
"bana yardım et " diyor
edemeyeceğimi biliyor mu, bilmiyor mu ? bilmiyorum
bakarken
dokunurken
okumaya çalışırken yüzündeki lügatı
ezber bozuyor sözlükler
insan eşittir acziyet bunu biliyorum
gece günün peşinde
yıldızlar fal açıyor göğün avucunda
su boğazları ıslatıyor
lezzetler dans ediyor dimağlarda
susuyor ihtiyar çocuk
ruhuna giresim var tuhaf bir istekle
onun gözleriyle seyretmek bir an
onun kulağıyla duymak
ve geri dönerek sarılmak hayatın beline
kelimeler nazlanıyor anlatmaya
seni ve erimeni
gibi tuz
gibi buz
ihtiyar çocuk içime kuyular kazıyorsun
haberin yok