İki Damla Gözyaşımsın Sek Sek

İki damla gözyaşımsın
İlk damla; yüreğime düştüğünde sevinçle şakıyan kuştu,
Son damla ise; boşlukta silinen ayak izlerinin arkasından döktüğüm kanlı yaştır.

...

Susun
Ben konuşacağım
Sırası şimdi
İçimde patlıyor volkan
Akıyor lavlar sizler buzdağı
Evet, siz hanımefendi siz beyefendi
Susun ben konuşacağım
Yazıp çizeceğim
Dilsizlerin dili
Amanın gözü gözlerim
Ellerim eli
Ayaklarım ayakları
Okşayıp saracağım
Susun
Ben konuşacağım
Bigünahsız günahkâr
Neredeydiniz
Yıllardır
Ah dolu geven yatak döşek
Sarındıkça kokuyor küf ve nem
Ağlıyor hazin somyanın teli
İçli dili
Son türküsüdür
Kim bilir
Bırakın söylesin

Susun
Söyleyeceğim
Sırası şimdi
Nasıl vurulduğumuzu
Nasıl kırıldığımızı
Nasıl kirlendiğimizi
Değer çamur kalır izi
Ne ister bir kadın
Ne ister bir erkek
Niye gezer yaban bağlarda yaralı ceylan
Niye açar duvaklarda mor güller
Ve niye düşer ayaklar altına taç yaprak
Tarumar

Susun
Sıranız değil
Siz cehalet siz kibir
Nefasetsiz İlgisizlik
Mermer büst kalın duvar
Duygusuz ve gamsız
Egonuz doymaz
Sokar sokar
Zehirli dilleriniz mızrap
Zavallı insancıklar
Uzak durun bizden uzak


Susun
Sırası şimdi
Ey deli gönül
Sen çağla çağla
Aşılmaz derler hücre dört duvar
Yalnızlık köklü okyanus
Sırtımıza vurur hain bıçak hırçın dalgalar
Kendi halinde döner sema zen dünya
Bir derin girdap
Bir acayip furya
Bir renkli bilye
Haydi, ne duruyorsun
Bir kayık iki kürek var çek
Çek aşkla ne kaldıysa
Gün bu gün yaşa tekrarı yok

Susun
Sırası şimdi
Son söz size
Silkelen ey ruhum
Silkelen ey beden
Silkelen ey insanlık
Silkelen ey kara toprak
Sökün yüreğinizden kiri
Simsiyah kasvet
Kan irin salya sümük
Boğulduk hep
Soyunup dökününüz üstünüzden ceset cesamet
Çıplak gezin daha yek

Susun
Sırası şimdi şu an
Konuş ey mavi konuş
Asil renk
Yalnızca sen
Geçmişten geleceğe
Akıp giden
Bahtiyar Kalender
Su
Sen sar sarmala bizi
En ücra köşelerimize dek
Titre ey insanoğlu
Aşkla titre sadece
Sek
Sek