İki Kıtalı Şiirdi Boğaziçi
Gün doygundu, yarın kıt, an gönülsüz…ışı diyordu artık karanlık
İdare lambalarına…
Bir aralığa rastladık
Gregoryen takviminin artık yılında
Süzüldük yeni ayın,
Son dördünün karanlığına
Birer avuç bozukluk atmıştık aşk çeşmesinde
İtalyanca bir şarkının ortasına
Pagoda da kimono siyahıydı gece
Judith'i taşlaştırıyordu Donetello
Örtünmeye çalışırken,
Botiçelli'nin Venüsü öylece
Duaya açılmış ellerimizde,
Lotus tarlalarının kutsal çiçekleri
Dünümüzde ayrıklarla otlanmış
Düş gömüsü
Lodos bezgini kıyıydı
Üst üste binen boşluklarımızın ürküntüsü
Yarasın dediğimiz kadehler seslenirken geceye,
Yaramızı gösterdik birbirimize..
Tambur yayına sığınmıştı,
Kanundan kaçan ezgiler
Sadece biz duyuyorduk
Ben eğerdim o rağmen
Aldırmıyorduk…
Ya ırak olacaktı makamımız,
Ya da rastlaşacaktık
Saklanacak, yasaklanacaktık
İçini gösteren gömlekler giyinmiştik
Duyguların üstüne
Tutulma vakti yakındı
Ya güneş olacaktık ,ya ay
Ad verebilmek için sekizinci güne
İki kıtalı bir şiirdik şehrin Boğaz/içinde…
Dingindi esintiler…
Flotel aynaydı,
El kadar mesafede su yığını
Ressamını bekleyen manzara önünde,
Su yüzündeydi derinler
Kına gecesindeydi gelincik balıkları
Nazar atıyordu deniz anaları
Yelelerini örerken deniz atları
Kıyıya vuruyordu yıldızlar
Düş tüyleri uçuşurken rengarenk
Aç gözlüydü duygular
Düşünceler şımarık
Yeşili dört mevsim yaşayan,
Ağacı da kıskandık bir aralık
Tarifesiz bir seferiydi bu,
Sanki güzün
Sahibiyle ilk tanıştığımda,
Karşımdaki yüzün
Birlikte düştü üç cemre...yer sıcaktı, su sıcak, gök sıcak
Hissediyorduk yarınlaşacaktık…Biz daha da sıcaktık
Suadiyenisanikibinyirmibir
Demir Mutlugil
Demir Hocayı okumak şiirin doruklarında müthiş bir yolculuktur. Kutluyorum içtenlikle...
Bu sayfada şiir okumak keyifli, kutlarım Demir Bey, sevgiyle.
Kalkedon’u satır başına yazarım daima ,ay’ın hallerini kalamış’a,
Usta işi bir şiir okudum ,
Kutlarım Demir bey
Tebrik ederim Demir Bey. Ne güzeldi şiir. 🍀