İki Mevsimlik Hayat
Mevsimlerim, senin mevsimlerine denk düşmeyebilir
Sendeki kış bende sonbahar
Bendeki bahar sende yaz olabilir
Beni üşüten soğuklar seni üşütmeyebilir
Hatta bu havalar bizi birbirimize düşman dahi edebilir!..
Ama, senin yazında üşüyorum diye de kınayamazsın beni
Çünkü sen bilemezsin ki, ben ne zaman üşürüm
Hangi mevsimde ne düşünürüm
Neler titretir içimi arkadaş!..
Kaç mevsim devrilmiş gözlerimin önünde
Kaç yaz akıp geçmiş ömrümün kıyısından
Kaç kara kış dondurarak yüreğimi, sevdamın kanatlarını kırmış
Uçmam engellenmiş
Hayatın her sillesinden, kaç parmak izi kalmış yüzümde
Güneş sıcağını neden esirgemiş benden
Sen bunları bilebilir misin arkadaş?
Yokluğu hiç tanımamışken
Düşlerimden, düşüncelerimden haberin olmamışken
Hüznümün gözyaşını hiç silmemişken
Nasıl yargılayabilirsin sen beni arkadaş?..
Evet ben çok üşüdüm doğru, üşüdüm
Yaprak döktüm ömrüm boyunca
Sonbahar oldum, yaz ortasında toprağı öptüm
Dört mevsimden bir güzü, bir de kışı tanıdım
Sence, benden esirgenen bu güzellikler
Hayatın koridorlarında sessizliğin dolaşması
Ve onun yanından koşarak geçen yalnızlık
Bir suç, bir günah değil mi bana sunulan
Ağır bir ceza yaşamı rendeleyen?..
Sendeki yaz, bende kış olmuşsa
Vakitsiz açmalarım gülüşlerimde solmuşsa
Ve erken çöküşlerim kaderimden olmuşsa
Sence mevsimler bana haksızlık etmiş sayılmaz mı
Şans ve mutluluk herkese doğru pay edilirken
Benim unutulmam bahtsızlığı göstermez mi?
Bu yüzden, bilmediklerin için susacaksın
Ne sen herkessin, ne de herkes sen
Bunu böyle bilirsen
Büyümüşsün demektir arkadaş!..
Ankara /12 Nisan 2015