İki Yanlış
iyi ki
iki yanlış olarak kaldık kendimize
ben sandalyeyi devirince sen de devril din arkaya doğru
tanrı tarafından uyutulmuş
bütün yanlışlar kavuşturuyordu bizi birbirimize
uzak aynalara mesafen kadar gülümsersin
bu işten senin haberin olmaz
her davranışın doğal olduğuna inandırılmış geri zekalı bir kalbin olur
buğdayın su ile buluşması kadar büyüdüğümüzde
ekmek yapacaklara satılmış ateşler sarar bedenini
ki buda bir şarkının tekrarlanan nakaratıdır
bütün eşkallerden firar etmiş
fırıncı çırağına söylenmiş yamuk bir masanın altıdır
istersen çık ve pencereden atlamadan önce
son defa zamanın uğuldayan boşluğuna bir bak
yenilgi dediğin şey tırnaklarında seninle gelendir
yada kırıklarını cebine yuvarlamış çocuklara
bir daha hiç sabah olmayacağını söylemendir
arınarak kuyulardan çıkmış olmak
parlak ışıkların ilk aydınlığında ilk günahınla tanışmanı sağlar
sağlam bir ipi kendini kaldırmak için yorulduğunda
kütlesini kaybetmiş bütün ağırlıkların toplanır ayaklarına
parmaklarının ucunda ağlayanın kim olduğunu anlayamazsın
o zaman tüm izlerini silebilirsin geçmişin
sol göğsünden öpülmüş olmanın ölüleri depreşir dudağında
bir o kalır gezegenlerin kuyruğuna asılı
ve binlerce yön
busesi toprak tadında.