Ilık Bir Haziran Gecesi
Düş pembesi.
Grimsi biraz.
Ama sonu hep karanlık..
Ilık bir haziran gecesi, yalın ayak gelmedimi ayrılık ?
Anlat şimdi dök nefsini,
İçinden geldiği gibi ama diline değdiği gibi.
Çığlık çığlığa küfretmek geliyor mesela benim içimden.
Sende haykır, küfre mecbur say yaşanılanları...
Kuştüyü sevinçler ne zaman yetti ki;
tonlarca kedere.
Sırtı nasır nazik sancılarımın.
Susuyorum sessizliğinden ağlama !
Her gece tam ortasındayım dünyanın,
Tam ortasında, nereye gideyim ne yapayım;
Aklımda hep bir muamma...
Elbet gelirim gene yanına.
Hep istemişimdir aslında;
Ölümü sereyim avuçlarına,
Asırlarca koynunda,
Bedenimde gözyaşların,
Üzerimde sen boylu boyunca...
Hiçbir seven sevilemez sevdiği gibi !
Hangi aşk iki kişilik ki ?
Sahi aşk gerçekten iki kişilik mi ?
Yoksa aşk dediğin aslında tek kişilik mi ?
O halde bu güne dek,
hiç yaşanmamış şu aşk dedikleri...
Herşey bir oyunmuş; olduğu gibi !