İlk ışıklar

Hiç düşleriydi o zaman kavgamın rüya tabircisine güldüğüm
sakıncalı şarkılar dinlerken
metruk bir ormanda dudağımda yıllanamamış şarap tortusu

ve demlerken
devrimin bana düşen bana düşen payını
paydasını unutup baldırı çıplak aşk masalları anlatırken bir de döşüme

dur
diyen çığlıkları sağır ettim,
gök maviydi

hep inkar ettim
gecelerin sahibini, oysa gündüzlerde onundu
gökteki kandillerde

üfledim
söndüler mi, yaktılar mı yoksa tenimi
ateş oldum yağmur yağdı zamansız, küfürler ettim fütursuz, nisan'a
nehir gibi çoğaldı inadına

boğuldum
şehir rögarları taşarken
bir gıdım suda

mahpus sandım
gri parmaklıkların elimi nasırlaştıran ayazını
oysa asma kilitler takmıştım boynuma
dar bir mekana sığdırırken hayalimin sen halini


şimdi,
şehir var mı
var mı kumsalında kırdığımız şişeler, bilmiyorum
siyah perdeler indirdim kırçıllaşan kirpiklerime
parkamı astığım eşikte.


yorgunum
belki de korkak
duvarımdan sildim deniz tonlarını
Deniz'den kaçırıyorum gözlerimi ve çözüyorum postal bağlarımı

varsın düşsün
sarhoşluğun üstüne, nasılsa eksik kalmadı mı sevişmeler

ben
yarım ihtilalin son sancısıyım
senden gideli

gideli
sakıncalı şarkılar dinlemiyorum
esaretin bemolleri düşüyor artık böğrüme

hani ruhu tırmalayan
o sokak şarkıcısının, şapkasına düşen metelik gibi
dudaklarımda hüznümün yangını

ıslık bile
bıçaklıyor şafağın ilk ışıklarını...

19 Mayıs 2015 942 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar