İmbat

Pagos dağının ardında
Merdivenli sokaklarında şehrin
Yaz akşamlarında sinema
Gazoz ve çiğdem
Çiğ yağar Ağustos gecelerinde
Islak çimenlerde yorgun
Fuar çocukları
Zeki Müren seslenir ışıklı gazinodan
"Dertliyim
Ruhuma hicranımı..."
Deniz, imbatla buluşur.
Faytonlar şıngır mıngır
Esmer bir kız silüeti
Alır başımdan aklımı
On yedi yaşın nefesi
Ne derin çekilir içe
Uçacak gibi ayakların
Değmiyor sanki yere
Eylül gelir sonra
Sarı sokaklarda çınar yaprakları
İlk yağmur
İlk gözyaşı
Yürek yangını
Platonik martılara
Platonik ince belli
Çay ve gevrek
Bir sevgili
Adı gizli
Sümerbank pijaması gibi ortak
Gaz lambası kadar titrek
Kelebek kanadında
İmbatlla gelen sevda
Hiç söylenememiş kelimeler
Islak köşe başlarında
Yarım kalmış bir şiir
İmbat eserken hâlâ
Belki sana erişir