İnan Aşktan Daha Şık
Sensizliğin sonrası sanırım şöyle olur
Nere dönsem neşe yok nere gitsem sessizlik
Güzelliği resmeden bütün her şey kaybolur
Düğümlenir göğsüme, çözülmez nefessizlik
Güneş doğmaz bir daha bu şehrin semasında
Öyle ki karanlığı siyahı kıskandırır
Gözlerim seni arar her kulun simasında
Ölüm döker yaş diye makberi usandırır
Yetim kalmış çocuğun ebeveyne hasreti
Yüreğinde ne ise ona benzer her halim
Evvel değirmen gibi öğütür de ahreti
İnan ki yaşamaktan kalmaz bir arzuhalim
Aynalarda cemalim soğutur beni benden
Ben de beni yargılar her gün beni asarım
Sıyrılamam bir daha niçinden ve nedenden
Kimseye de soramam garip garip susarım
Yani demem odur ki sen benim can paremsin
Ekmeğimsin aşımsın şu dik duran başımsın
Çaresiz her halime yetişen tek çaremsin
Sevinçten mutluluktan dökülen gözyaşımsın
İki kere doğmuşum, iki kere kesilmiş
Birinde göbek bağım birinde yürek bağım
Ve kalbimin içinde iki kere esilmiş
Birisi evlat çağım birisi senli çağım
Bak! Üstte iki kıta, kalbimin senli sesi
Varlığın hayatımda bir cennet-i sarmaşık
Okuyan 'aşk' dese de bence daha ötesi
Ötesi de az gelir ötesinden daha şık