İncinmeyesin Diye

..... ........



Yuvaları sapan taşlarına hedef
Ebvâ'nın Öksüzler'i devinir durur
Yaz kurağı mevsimlerimin yapışkan
Boğanak iklimlerinde
Varmak isterim sana
Yollar ayaklarımda düğümlenen
Paslı kör pranga
Arabesk bir yalnızlığa öykünür de
Yüksek taş duvarlar gerisinde
Tek ayaküzeri beklettiğim gitmelerim
Yine de bırakmaz ardımı
Geride bırakılmışlığın
Kulaklarımda anaforlaşan çığlıkları
Dişlerimi kanına geçirdiğim dudaklarımda
Sarışın ağlamaların
O dayanılmaz kurşunî ağıdı
Kuduz endişeler kemirir
Senden yana kanatlanan dualarımı
Her ses gerekçesiz intiharıdır
Bir eskici tezgahından çalıntı yaşanmışlıklarımın
SUSARIM



'Şiire vur yüreğini dostum'
Der birileri
Bir o anlar bir o anlatır seni
Güftesinden avla
'Leylaklar Dökülüp Güller Ağlasın' ı
Bestesinden yakalayıp mor bulutlu bir sitem gönder
' Hani Ey Gözyaşım Akmayacaktın'
İle merâsimsiz tüm Vedâ'lara
Ya da
Şiire vur kalemini Dostum
Konuşmalar çoğu zaman sarpa sarışıdır anlamların
Sus
Ve
Sus
Ya da
Sus



Dolanır ayaklarıma yürütmez beni
Haksızca repoya bindirilen çatık kaşlı
Ağû tatlı o sözler
Yalan olsaydı
Bir sağanak sonrası
Yol ortasında kayşayıp tökezleyen
Sessiz duruşmaların kayıtsız tutanaksız savunmaları
Yalan olsaydı
İstihkâr nöbetlerinde kaderine terk edilen
Anestezik yok oluşların mahşerî yaraları
Yalan olsaydı
Yalanlarla ambale edilen 1-2 mevsimlik birlikteliklerin
Giyotine yollanan sayfalar aşırı satırları
Bir karabasan bitimi terli uyanışları
Bir ismin yâdında
Yitik aklıyla çıldıran gözyaşları
Bir telefon ahizesinde tükenmişliğe geri sayan
Ürkek titrek aklanma çırpınışlarının virâne yıkıntıları
Erken taburcu
Şizofren saplantılarından nâşi terk edilmişlik provaları
Bir deprem sonrası 'Gidiyorum' dipnotlu
Harâbelerine dokunulmamış
Dokunaklı bir mâzi enkâzı
Bir dönülmeze
Bir daha gelinmeze giden bir vazgeçilmezin ardından
Mısraları hıçkıran bir Şâirin onurlu yalvarışı
' Dön Emeğim
Alın terim dön artık'



Ve
Sen
Çıkmazıydın kervân aşıran işlek vadilerimin


Mülhid bir balıkçı zağarlığıyla zıpkınlanan yunus havliyle
Zihnimin karalarına vuruyor adın
Telâfûza ne hâcet
Daha ilk harfinde
Kan sızıyor dilimin yırtıklarından
Alnımı vurup yengeç yuvası kayalara
Ölü denizlere akıtıyorum
Avuçlarımda kalan deli bozması aklımı



Sen
Ey yaltakçı balıkçı
Düş yakasından artık yunusların
Ölümcül ağlarını salıp suya
Filoz filoz avla dağılan parçalarımı
En çok ben hakkederim
Ağzı salyalı pusularda namertçe kapanlanmayı
Ben hakkederim
Kavval bir hazele dipçiğiyle enseden vurulmayı
Sen balıkçı
Bazgeç şafak kızılı hülyâlarından
Öte dur
Munîs görünen dalgakıranlarımdan
İşte sana kan bulaşığı ellerim
Ellerim ki deniz kokardı bir zamanlar
Bulut kokardı
Yağmur kokardı
Toprak kum kokardı
Al götür ellerimi balıkçı al götür
Az daha kalsalar bende
Felâketim olacaklar biliyorum
Hayat
Perde gerisine aldığı mülevvesliğini çemkirirken yüzüme
Bu gözü çapaklı sümsük aforozluğa
Daha ne kadar dayanabilir ki
Ayak altı ezikliğim
Bir yağmur tufanında
Çamur harçlı gecekondu umutları
Ebede yolcu bir sabr-ı sükûnetle büyüten
Ellerim değil miydi
Ellerim değil miydi
Sele kapılmış secdelere yaslanıp
Teheccüdle maverâya göğeren
Al götür ellerimi balıkçı
Onlar senindir artık



Ve
Sen
Kronik saplantılarıydın
Duldasına saklandığım öteli yarınların



Kadit çelimsiz bir Nepalli'nin
Vebâlı elleri gezinirdi tuvâllerimde
Uzanıp dokunsam
Eritir bitirir beni bu illet

Affet beni çaresizdim

Gözyaşlarımın tuzuydu
Karantinaya alınmış resimlerden yol bularak
Çürümüş balık kokulu derelere saldığım
Örselenmiş bir kaçış berâtıydı
Yazdığım kendini bilmez her tümce
Bazen yama tutmayan pörsümüş
Partal birkaç his kırıntısı yürürdü dilime
'Kaça bozdurdun yüreğini'
Teşhir fotoğraflardan kiralanan protez bir tebessüm
Şâir dilinden araklanan parlak birkaç cümle
Ölçüsü yüzünün ölçüsüyle hesap eksiği şık bir maske
Diyeti miydi
Bu sonu gelmişliklerin
Yine de ucuz pazarlarda
Cebi delik demirhindi müşterilere peşkeş çekmeseydin kimliğimi aa Sevgili



Şimdi
Devşirme bir Yeniçeri'nin
Taht deviren ihtilâl yeri gözlerim
Ne
Yenilgiyi kabullenirim adam gibi
Ne
Zafer kazanmasını bilirim
Ne
Çekip gidebilirim bedenimi kemiren
Çıyan çigan çöplüğü bu yerden
Ne
Âbâd rollerini biçip giyinerek üzerime
Kalabilirim



Ve
Sen
Neşter keskinliğinde vurgusuydun
Sonlara varamadan yırtıp attığım
Her hâyâli betimlemenin


..... ........

14 Nisan 2016 88 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 8 yıl önce

    Günün şairini ve şiirini kutlarımud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20