İnilti

Sükût yankımın güz baharında açıyor zarafetine papatyalar

Tan vakti aydınlığına tutuklanıyorum…

Gözlerimde kurumuş denizler

Varlığımı öğütürken varlığına

Gönlün mihrabımdan patikalar açıldı gözlerine

Saçaklarımda bukle bukle kirpiklerin

İzdihamından sonra yardı kardelenler dağları

Tırtıl yalnızlığımdan kanadım açıldı kanatlarına

Ey sancısını sancım bildiğim..!

Ekme bu bahar ahraz bakışlarını yüreğime

Seni unutamamanın misafirperverliğinde

Dağları yükleniyor göğsüm

Dudaklarımda iki hece isminle çatladı

Uzun uzun anlatıp ar’aflar boyu seni susuyorum

Durup durup hasretinle tuzluyorum yaralarımı…

Narçiçeği mevsiminde yanaklarımda kederin gül kokusu

Mil kızgınlığında çekiyorum gözlerime hüznünün sürmelerini…

Ağıt tadında sitemler soluklanıyorum

Eksenimde dönüp eteklerine tutuşuyorum

Vaatli yağmurların unuttuğu ismimi isminle avutuyorum

Azadeliğinden mahrum kalmamak adına

Ruhumdan yangınlığı arz ediyorum ruhuna

Üç vakte

Üç güne

Üç ömrüme niyet ediyorum sevdanı

Buz tutmuş göller suskunluğunda duruluyorum sensiz

Baskınına uğrayınca hasretliğinin

Şekva ile sitem arası sürmelerini çekiyorum göğün kuşağına

Kasvetli bir hüzün yerleşke kuruyor bozgunluğuma

Susuyorum

Duruluyorum

Kuşlar şahit bülbülce yakarışlarıma

Ettiğim duaların kavruluşunda harlandıkça

Hülyan mabetleşir kör karanlığıma

Sevdiğim..!

Yüreğimi yüreğine serdiğim vakit gurbet düştü sılama…

Gecenin lambası patikalar aralıyor düşlerin baharıma

Korkularımın arifesinde tebessümlerin hattında beliren hüzün direnişi gamzelerin yuvam…

Tiryakilik mezhebimde kana kana susamaktır aşk

Acizliğimin hatırına gitme kal, tebessümünden ver bir aman daha ver bana

Dilsiz sancıların şafağına yüreğimi bırakma kuyuya

Sensiz ne bir ip salınır kuytuluğuma

Ne bir cin ne de melek uğrar ruhuma

Ey yağmur..!

Razıyım ezilmeye damlalarınla

Göz beyazlıklarımda dudak renginden güller yuvası

Az sarı ve kan kırmızısı

Sol yanım kuşbaz inleyişlerinin zehrinde

Kibrit kokusunda soluklanıyor sensiz ciğerlerim

Kangren bir yas var günümde

Bozamıyorum kan hücrelerimin sen tarikatını

Hiç bir asa yarmıyor kahverengi denizimi

Hiç bir Hızır yoldaşlık etmiyor senden gayri

Firavun sarayında bitmiyor Musa’ca yakarışlarım

Ey gönlüm emeli..!

Dokun artık kalbim semahına

Kınalı ellerinle savur hüznümü

ve

bitir

hüsranlığımı…

20240802

1015

Sensiz dalına kırgın yaprak rüyaları birikti kirpiklerimde…