İnsan
Ne zaman nasıl oldugunu anlamadan
Düştüğü durumlarla karşılaşınca,
Vehametinin farkına vardığında ;
iŞin içinden çıkamayıp
mavi düşlerini
Sarardığını gördüğünde,
Güneşe bile ihanet eden gözüyle bakarmış.
''Günüme ışık sandığım sen de mi?' diye sorar,
Kaşlarını çattığı yüzünün havasını bozarmış .
Asık suratlı derlermiş,
Düşlerini astığı dar ağacını görmediklerinden..
Hikaye uzun
dinlemeye ufuk ister,
söylemeye nutuk.
Nasıl anlasin ki halinden insanın
lüzumsuz kütük !
Hesabı kitabı şaşırıp
Adımlarının yönünü kaybettiğinde .
İşin içinden çıkamamazlıklarıni toplayıp
Bir edere tekabül etmedigini anladığında
Kendi kiyametini görüp
Bir can havliyle
Her defasında hayata sarıldığında...
Ve en son çareyi bulamayıp
Direnme gücü tükendiğinde
Değil ondan şundan bundan
Kendinden bile vaz geçermiş insan.