İntihara Eğilimli Sahil Yolu
bir resim yapar gibi yazıyorum
sana yalnızlığımı
karanlığıma girmeden, suskunluğumun eşiğinde oku
sonra gözlerini kapat
görselleştir içinde
bir kasaba garında
yağmur ve sis içinde duruyorum
boş oturaklarda unutulan bir kitabın sayfalarını
okurcasına çeviriyor rüzgár
ve alıp atıyor saklanmış bir kuru çiçeği
raylara doğru
çiçek ıslanıp dağılıyor
bir görsen
seninde için ezilirdi benim gibi
çekip gidiyorum
sahil yoluna vuruyorum
kaburgaları dağılmış teknelerin yanından geçiyorum
plastik bidonlar, yırtık naylon brandalar
kendilerini ordan oraya vuruyorlar
uçuşuyor martılar
gri gökyüzüne savrulmuş nota sayfaları sanki
hayata küsmüş bir piyanistin parmakları gibi
vuruyor karaya dalgalar
kalk git şimdi sen
ve bir daha uğrama yalnızlığıma
değişen bir şey olmayacak hayatımda
bu intihara eğilimli sahil yolunun sonu yok