İnziva Günlükleri II
daha dündü galiba
avucuma sıkışan baba nasihatı
'evlat;
gün olduğunda yüzüne çevirme asla güneşten
kıymetini tarttığın teraziyi eksik etme cebinden'
gün ağardı
bir deltanın ağzına biriktirdiğimiz acılar
doluca söylemlerimiz sustu
ben sustum
sen ağladın hep
sessiz sele kapılan
geceyi alet ettik açılmaz kapılara
öpmekte lazım acıyı alnından
ama her renk acıyı
beyazınan efsuni tonlarına
her birini iç geçirmeden
öpülmedik yanlarını sevmek gibi hayatın
her bahar yanar elbette
her mayısta hazan yaprakları savrulur
tel örgüden kaçak dudaklar
yalana yapışırken suç mahalinde
tam da dilinde
eskaza aşk
sek sek oynarken tutulursun
kaçarken düştü gözlerin görmedin
ayakların sev huzuruna yabancı geçti düşlerimden
uyanamadan kaldın pranga uykularında
ve ben
iki zebaniyim sana yasaklı cennet kapısında
hemde tam göz akında için akınca feryada
kırmızı ve siyahla kutsandın artık
ölümlü ve ölümsüz satırlarda
geçtik avurdu gurur meshepi bir yanağın kenarından
geçtik kandırıldığım sevdaya fırlattığımız küfürleri
gökyüzü saçma sapan yalancık bulutları
hani yağmur yağsa
şemsiyenden girecek kurşunlar
bölücü akıl oyunlarına
sonrasını hiç atmıyorum zaten
atabildiğimce sen kalacaksın
edebime bulaşan kir saçlarınla
anlamadın zor geldi nazım
kolay ölüm gibi memlekette
sen titrek korkaklığınla ehil yaban
bildim
ve
güldüm
sadece
uzak ülkesinden bir şiirin
artık bıraktım heceleri
bıraktım soğuk hücreli uyakları
uymaktan yorulduğum sende
biçimsiz şiirlerle serbest kişiliğimi
iki göz aşka taşıdım
entari çıkmayan içimdeki çocuğa
senin basma kalıbından
bırak çıplak kalsın
bırak çamurla oynasın
bırak öğrensin yüreğe diken battığında gözlerinin kanadığını
ama bırak benzemesin sana
ben bıraktım seni bir aşk yamacında esmeyen rüzgarlara
sende bırak artık
bekleyen ölümün alnında
kırışmış günahlarını
yemiş mevsimi derdi eskiler gökyüzü taşlanmaya başlamışsa
mevsimleri kesmeli kökünden ki hiç gelmesin mutluluk
kalbine değen olgun ihanetin ham tadında
senin basma kalıbından bırak çıplak kalsın bırak çamurla oynasın bırak öğrensin yüreğe diken battığında gözlerinin kanadığını ama bırak benzemesin sana ben bıraktım seni bir aşk yamacında esmeyen rüzgarlara sende bırak artık bekleyen ölümün alnında kırışmış günahlarını🤐🤐😙😙😙
Şairim ben sana ne diyeyim... unuttuklarımız mı bizi hayata bağlayan yoksa hayal ettiklerimiz mi ? kavgaların ortasında ...harika bir kalemin anlattığını okumak çok güzeldi Gözlerimde bu güzel şiir asılı kaldı kutlarım .... alkışlarım sana ve kalemine....👍👍