İp Kopar Aramız Sonsuzluk Olurdu
bir araya neyi getireceğimizi sordum
önde giden tekil şahıs olmaktan bıkarak
çokluk tanrısına yada benzeyen en güçlü kalıcılığa kadar bekleyebilirmiyizi sordu
öyle miydi bilmiyorduk
ağzımızın haddinde ses çıkaracak
son çığlığa kavuşuyorduk
pencereyi açıp bakıştılar
mermer mermer üstü yansımalar ve oda
hayalinin eliyle taradı duvarlara değin
pütürlü bir kaç çıkmaz ve bir kapı
ötesine erişemeyeceği bir gülümsemeyle çarpılıp
kapandı iki rüzgarın öpüşmesi
saat harflerini birleştirip uzun bir rakama bağlandı
merdivenleri nehir suları ile ıslanmış
ve yavaş yavaş ıslaklığa çağrılan hızlı kalp atışlarını
daha derinden çeken sanrıya
kulaklarını tıkamakla meşguldü ölüm
ya o ayağını çekiştiren bahar gözlü çocuğa ne söyleyecekti
tükürüğüne yapışan harflerle yalvarıyordu çocuk
saçmalıyorsun yapma
bilmiyorum anlamsızlığın nasıl bir anlam olabileceğini
ve konuşulmadan nasıl bir cevap verileceğini
çok korkuyorsun yapma
ip kopardı aramız sonsuzluk olurdu tekrarladım
ip kopar aramız sonsuzluk olurdu tekrarlardım
ip kopar aramız sonsuzluk olurdu.