İpek Gibi Yumuşak
Saydam bir yüreğin
Gözlerini gördüm dün akşam
Kıpkırmızıydı
Kara bulutların damlaları sızıyordu
Çatlaklarından
Deli dolu akarsuların
Gelişi güzel biriktirdikleri gibi
Sayısız her renkten çakıl taşları
Son yaşadıklarının deliliydi
Sorulmazdı böyle bir durumda
Neden ve nasıl
Bir ölünün yasındaydı
Son neşter izinden sonra
İçinden iki satır döküldü
Saydamlığını yitirmiş
Puslu kalın bir kumaşın sertliğinde
İpek öldü.....