İpek Kesiği
Yarıma on var...
Kapıda; hazin gidişlerin siluetleri,
Kulaklarımda asılı,
Ayrılığın,
Cılız sesleri...
...
Bir ülke geçiyorum.
An/ı yansımaları düşüyor,
Islak gözlerime,
Yol aydınlatmalarından...
Damla suda boğulurken,
Bendim.
Enginler aştım,
Duvarlarımdan taştım da,
Geldim...
Hadi!
Islak yüzümde,
Acı bir gülümseyiş bırak!
Sarıl;
Yitmeyecekmişiz gibi.
Hiç;
Gitmeyecekmişiz gibi,
Mabetlerimizi bırakıp...
Issız bir gece kucaklıyor bizi,
Hiç bitmiyor,
Titrek,
Yosun kokulu teneffüslerim...
Masamda yine;
Tutamadığım ellerin...
Yanıbaşımızda;
Heybetli birer gulyabani.
Meltem süzüyor,
O mehtabda,
Asırlık Okaliptüsler...
İpek kesiğisin ihtiyar ruhumda,
Öylesine zarif,
Öylesine sızı...
Yine geldi mi Ayrılık vakti?
Söyle Nefertiti!
Gizle Şinya'ya
Çalmasınlar senden.
Aetokremnoslara hapset ruhumu!
Düşe kalka,
Çarpa bata,
Çıktığım yokuşlar getiremez beni sana,
Öyle yerdesin ki;
...
Oysa
Bir kez baksan!
Öyle yerdeyim ki;
...
Seni terk ediyorum,
Ve yitiriyorum yine,
Ellerini...
Küçücük benliğimle,
Bir ülke bırakıyorum,
Geride,
Baykuş çığlıkları kalıyor...
Bir güneş batıyor,
Bir dilek tutuyorum,
Bir ülke uyutuyorum da,
Geliyorum...
Yarıma on var hala...
bir sır/rımız var/mış gibi..
...
yüreğine sağlık.
harika dizelerdi....
selam olsun şiire ve şaire👍👍👍
özlemlerime tercüman bu dizeler.... söyleyemedigim cümleler devasa dehliz olup yutarken beni... keşkelerin ritminde rakkase hislerim. tebrikler şair...kutlarım