Is
Korlaşan bu ölümsüz düşte
ihtiyarlıyordum
kar yağacaktı neredeyse Haziran güneşine
heveslerimi dikenliklere takıp bütün türkülerden ötede bir kıyıda
kımıltısız gök altında
buz kesmişken tan.
Ne karanlık gecedir bu
kim bilir hangi yelin geçtiği bir çorakta
yıldızlar ruhumu bırakın artık külrengi güne
ve gün eğilsin geçmişin ırmağında
alevlerin coşkusuna bırakın beni
zaten korku çimenlerin köklerini ıslatmış.
Anladım ki
akşamın sona erişiyle
bütün varlığım tamamlanmış bu iki gözde.