Işığıma Gel

Toprağa, çamur kokusunun öncesi yağmur düşer,
Sensizlikten öncesi, üzerime aşkın yağdığı gibi,
Bilirim, ne zaman yağsa yağmurlar,
İçinde senden ve benden damlalar olacak,

Sanadır seslenmelerim,
Sanadır bu dizeler...
Yorgunum korkularımla beraber,

Karanlığın korkunç ve de gizemli bir ihtişamı var,
Yalnızlık damlıyor gecenin gözlerinden,
Sağanak fırtınasında ıslanır yüreğim,
En kuytusunda gölgelerin,

Kaç zamandır göğüsümün dışında çarpıyor kalbim,
Nereye ait olduğunu bilmeksizin,
Sağı özlem,
Solu özlem,

Kızgın bir taşa damlar gibi damlıyor damlalar yüreğime,
Sonra da buharında kayboluyorlar...

Dudaklarımda ise, halen dudaklarının ıslaklığı duruyor,
Ama bedenim buzdan da soğuk,
Ve kollarım yine bomboş,

Ne aradığımı bulamadığım gibi,
Zaman zaman, içinde kaybolduğum,
Sana karşı çaresiz kaldığım anlardan biri daha şimdi...
Damağımda yine tutuklu ve bildik eksiklerim,
Bir deniz gecesinin bilinen yeşil sancısı içimdeki...


Umut içimde ağlıyor da olsa,
İlle de sen,
Yine de sen,
Her zaman sen,
Mutlaka sen,


Rüzgarı kamçılayan saçların gibi savruluyorum senden yana,

Özlem demleniyor ansızın damarlarımda,


Şu an sonsuzluğun yüzüne,
Aşktan bir mısra yazmak geliyor içimden,
Ama soğuk bir duvarla örtülüyor aşk üstüme,

Görülmediğim gözlerde gezerken,
Bakışlarda cevaplarını bulamadığım sesleri dinliyorum,
Hiç kendimden gidemiyorum,
Gözlerinin rengine takılıyorum hep,

Oysa duygularım kalabilecekleri bir yer arıyorlar,
Kaybolmadan...


Aşkımız eğretiyse, eğsin başını,
Biz de gölgesini seyredelim,

Sana teslim koşuyorum, cümle kapısından,

Görelim birbirimizi,
Karanlığın kesiştiği yerde durmayalım,
Işığıma gel,
Sen beni gör, ben de seni göreyim.
Işığıma gel,
Güneşi aşkımızla beraber el ele selamlayalım...




Yüreğime ses olan degerli abim Doğan Bilge´ye " Şefime " sonsuz teşekkür ediyorum...