Islak Olanlar
Sokakları çilekeş bir şehrin
Gecesinden geriye...
Aşık olma diyemedim yüreğime
Dayanamadım...
Hani kuşlar bu kadar erken göç etmezdi
Hani direklere yuva kurmuştu leylekler
Öyle bir mevsim ki bu
Ne güneşi doğar erkenden
Ne yıldızı yükselir geceden
Ahh o sarmaşıklar
O sarmaşıklar ki
Yeşili solgun...
Yüreği tedirgin... Islak olanlar
Ne limandan uzaklaşıyor gemiler, dostlarım
Ne kaçışıyor benden dünler...
Ya siz dostlarım
Adım adım zikretmedim mi sizi
Ne bu telaş
Ne bu ihanet...
Tanrım
Avuçlarımda öyle bir soğukluk var ki
Kış bulutları kuluçkaya yatmış yüreğimde
Çıkamıyorum o karanlıktan
Karanfil kokulu ara sokaklarda kayboluyorum
Arıyorum güneşi her yerde
Kol saatimde hazandan kalma yapraklar
Aynada kurşuni bulutlar...
Nerde o kış güneşi dostlarım
Nereye kilitlediniz umudun sarısını
Nerde aydınlık...
Merhamet!
Az buçuk umut serpin gökyüzünden
Mavilere gönül bağlamak istiyorum
Uyumak istiyorum karanlığın sessizliğinde
Ağırdan
Ağırdan
Yabancı bir beyaz yağsın üzerime
Ve siz dostlarım
Çıkarken kapayın ardından kapıları
Korkarım ben güneşi görmekten...
Sahi hâlâ duman kaplı mıydı gökyüzü
Yahut sokak lambası mıydı tüm korkularım
Avuçlarda soğukluk...kuş bulutlarının yüreğinde kuluçkaya yatması... Mübalağa şiire çok yakışmış şair! tebriklerin çokça... 👏 Sağlıcakla kalasın....