İsra
Ve aşk, acıyla kardeştir İsra...
Bir gün hüzünlerin, yorgun bir akşam gibi
Gelip konduğunda gözlerinin kıyısına
Aynalara,
Sakın bu iç savaşta kazandığın acıların gözleriyle bakma.
Ve söyle içindeki o yağmur gözlü kıza
Hayallerinin avucuna bıraktığı yarınlardan
Sancılı bir tebessüm toplayacak kadar büyüdüğü zaman
Hakikati anlamak
Ve kabullenmek arasındaki isyanlarının ortasında
Mütevekkil bir dua gibi durup
Sımsıkı sarılsın içindeki umuda.
Beni anlamasa da olur
Çoktan alıştım kaderimle yargılanmaya
Ve bir insan
Kendi içinde ki zindanlarda mahkûmsa eğer yalnızlığa
Ona ulaşmak için muhalde yol arama.
Sen sadece..
Yakalandığın her yağmurda beni hatırla
Saçların akşam tadında kızıl
Gözlerin hüzün renginde lal de olsa her gün batımında
Kalbimi sana ait bir sır gibi taşıdığımı unutma.
Yağmurlarda benim gibi damla damla dokunduğunda sana
Saçların ıslanıp da sarılığında boynuna beni hatırla.
Ellerin ellerim olsun, yüzüne dokun
Serin bir ateş gibi hisset aşkı dudaklarında
Anlama hangi sabahtan geldiğimi
Ağlama, susma, konuşma
Sorma hangi akşam öleceğimi
Unuttum gözlerinde.... Aşkın menzili neresidir
Ve sevmek...
Sevmek hangi günahın bedelidir.
İsra..
Söyle içinde ki o yağmur gözlü kıza
Sokaklarımda yürümesin
Avucumda geceler uyuyor..toprağıma düşmesin,üşümesin.
Olur ya..gidersem bir gün
Sesimi kalbinden dinlesin.. kalbimden dinlesin..
Üzülmesin..üzmesin.
mkemalserhatlı
Muhteşemdi. Güne, ve yüreğe yakışan değerli satırların şairini en içtenliğimle kutlarım. Selam ve saygıyla...
Ne mutlu insana ki; muhattabının kalbindeki o küçük çocuğa seslenir. El cevap gelse de kabı»ldür gelmese de..
Ve ne mutlu şiire ki; gecenin bir yarısı ağrıyan insanları sarar ve sarsar o derin uykuyu. Şiir diyorum; olmasa nasıl bir hâl alırdı şu dünya denen gözü dönmüş ateş küre?
Yaraya devâ niyetine. Şifa bulduk efendim, var olunuz.